(a. h. i.) : çok eskiden Yemen taraflarında bulunan ve Hud Peygamber tarafından îmâna getirilemediği için Allah tarafından yok edildiğine inanılan bir kavmin adı.

(a. i. c.) : âdetler.

الى …e geri dönmek, الى,ل …ile bağdaştırmak, (hastayı) ziyaret etmek, الى …e yüklenmek, الى,ل …ile ilişki kurmak, tedavi altına almak, الى …e atfolmak, الى,ل …ile ilişkili olmak, الى (e/eskiye) uzanmak, الى,ل … ile bağlantılı olmak, الى,ل …ile bağıntılı olmak, الى,ل hakkında olmak, الى,ل ilgili olmak, الى,ل …e ait olmak, الى,ل bağlı olmak, dönmek, الى(ara verdikten sonra) yeniden başlamak, عَلَيْهِ gerektirmek, عَلَيْهِ hak talep etmek, ziyaret etmek, geri gelmek, sürdürmek, zorunlu kılmak, hak iddia etmek, görmeye gitmek, devam etmek, ortaya çıkarmak, yeniden yapmak, kar getirmek, kazanç getirmek, kazandırmak.

Düşman. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; devekuşu vb. kuş türü, saldırgan, saldıran.

şöhret ve itibâr.

عَادٌ ['Âd] (دَادٌ [dâd] vezninde) Selefte bir kabîle ismidir ki Hûd 'aleyhi’s-selâm kavmidir, pederleri ismiyle müsemmâdır. قَوْمٌ [kavm] ve قَبِيلَةٌ [kabîlet] te’vîliyle munsarıf ve gayr-i munsarıf olur. Ve عَادُ ['âd] Halk ma’nâsına isti’mâl olunur; tekûlu: مَا أَدْرِي أَيُّ عَادَ هُوَ أَيْ أَيُّ خَلْقٍ [Ve] عَادُ burada gayr-i munsarıftır.

prop. n. A proper name of men; especially, of the mythical ancestor of an ancient pre-Semitic people of the same name, who dwelt in Arabia, and were exterminated for refusal to accept the message of an ancient prophet sent to them.

s. (n. u. عادت) Customs, practices.

(دّ) [ ع. ]
۱- (اِفا.) شمارنده.
۲- (اِ.) عددی که مضرب عدد دیگر باشد.