is. ar. 1. Hükümet, idâre-i memleket. 2. Müstahıkk-ı mücâzât olanların cezâsını vermede ibrâz-ı şiddet: erbâb-ı hükümette seyâset elzemdir. 3. Cezâ, mücâzât, cânîler hakkında icrâât ve ez-ân cümle idâm cezâsı: seyâsete uğramak. 4. Umûr-i ra‘iyyenin tanzîmi için hikmet-i hükümet iktizâsından olan icrâât: seyâsetce böyle yapmak iktizâ etmiştir. 5. Devletler beynindeki münâsebât-ı ilmî, diplomatik. [bu mana ile isti‘mâli yeni ve zamanın gösterdiği ihtiyâca mebnîdir.]

vn. & s. 1. A tending cattle; especially, a performing the work or duty of a groom. 2. A managing, administering property; administration. 3. A ruling, governing; government. 4. A punishing an offender; punishment; especially, capital punishment. 5. Political administration or management, diplomacy.