a. pl. of جواد Liberal, munificent.

a. pl. of اجید Slender, graceful, (necks).

اَلْجَوْدُ [el-cevd] (cîm’in fethiyle) Çok yağmura, 'alâ-kavlin fevkinde yağmur olmayan ya’nî 'âdetâ ondan ziyâde yağmaz olan yağmurlara denir. Burada جَوْدٌ [cevd] جَائِدٌ [câ’id]in cem’idir, صَحْبٌ [sahb] ve صَاحِبٌ [sâhib] gibi. Ve gâh olur ki جَوْدٌ [cevd] sehâba vasf olur; tekûlu: هَاجَتْ سَمَاءٌ جَوْدٌ Ve tesniye bünyesiyle de îrâd olunur; yukâlu: مَطَرَتَانِ جَوْدَانِ ve tekûlu: مُطِرْنَا مَطَرَتَيْنِ جَوْدَيْنِ Pes bunlarda cem’iyyet قَطَرَاتٌ [katarât] i’tibârıyladır. Ve جَوْدٌ [cevd] ve جُؤُودٌ [cu’ûd] (قُعُودٌ [ku’ûd] vezninde) Göz pek çok yaş dökmek ma’nâsınadır; yukâlu: جَادَتِ الْعَيْنُ جَوْدًا وَجُؤُودًا إِذَا أَكْثَرَ دَمْعَهَا Ve cân vermek üzere olmak ma’nâsınadır; yukâlu: جَادَ بِنَفْسِهِ إِذَا قَارَبَ أَنْ يَقْضِيَ Ve bir adama 'aşk ve muhabbet gâlib olmak ma’nâsınadır; yukâlu: جَادَ الْهَوَى إِذَا شَاقَهُ وَغَلَبَهُ Ve bir adam bir âher adama cûd ve kerem bâbında gâlib olmak ma’nâsınadır; yukâlu: جَادَ فُلاَنٌ فُلاَنًا إِذَا غَلَبَهُ بِالْجُودِ

a. 1. Copious, abundant (shower). 2. Rainy. 3. Swift, enduring (horse).

اَلْجُودُ [el-cûd] (cîm’in zammıyla) Civân-merdlik eylemek ma’nâsınadır; yukâlu: جَادَ الرَّجُل ُجُودًا إِذَا تَكَرَّمَ Ve جُودٌ [cûd] Açlığa ıtlâk olunur, zikr olunan عَطْشَةٌ ['atşet] gibi; tefe’’ül kabîlindendir. Ve جُودٌ [Cûd] Bir kal’a adıdır.

iz. ar. Cömertlik, sahâvet, el açıklığı: cûd ve kerem sâhibi.

İyi yapmak, düzeltmek. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; (kuranı kerimi) tecvid ile okumak, güzelleştirmek, tecvit ile okumak, bir şeyi iyileştirmek.

(a. i.) : cömertlik, elaçıklığı.

Eli açıklık, cömertlik. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; açık ellilik, ali cenaplık.

s. An abundant shower of rain.