(a. i.) : 1) küçük akar su. 2) h. i. Hz. Ali’nin kardeşi olup Muta muharebesinde bayrak tutarken iki elini de kaybederek şehit edilmiştir. 3) erkek adı.

Dere, çay.

الفَرْدٌ [ferd] (سَرْدٌ [serd] vezninde) ve اَلْفَرِدُ [el-ferid] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve اَلْفَرِيدُ [el-ferîd] ve اَلْفَرَدُ [el-fered] (fethateynle) ve اَلْفَرْدَدُ [el-ferded (جَعْفَرٌ [ca’fer] vezninde) Cevher-dâr kılıca vasf olur ki bî-nazîr olur; yukâlu: سَيْفٌ فَرْدٌ وَفَرِدٌ وَفَرِيدٌ وَفَرَدٌ وَفَرْدَدٌ أَيْ ذُو فِرِنْدٍ ve فَرْدَدُ [Ferded] (جَعْفَرٌ [ca’fer] vezninde) Semerkand kazâsında bir karye adıdır.

اَلْجَعْفَرُ [el-ca’fer] (fâ’yla) Küçük ırmağa denir, nehr-i sagîr ma’nâsına. Ve büyük ve vâsi’ olan ırmağa da denmekle azdâddan olur. Ve su ile toplu olan ırmağa 'alâ-kavlin جَدْوَلٌ [cedvel] dedikleri küçük çaydan ziyâdece olanına denir. Ve pek sütlü nâkaya ıtlâk olunur. Ve جَعْفَرٌ [Ca’fer] Esâmîdendir: Ca’fer b. Kilâb bir kabîle pederinin ismidir. Kâle’ş-şârih ve minhu kavluhum: رَأَيْتُ جَعْفَرًا عَلَى جَعْفَرٍ فِي جَعْفَرٍ أَيْ عَلَى نَاقَةٍ غَزِيرَةٍ فِي النَّهْرِ الصَّغِيرِ وَكَذَا الْكَبِيرُ الْوَاسِعُ وَالنَّهْرُ الْمَلْآنُ أَوْ فَوْقَ الْجَدْوَلِ

s. 1. A small stream, a brook, rivulet; or, a river; or, a canal. 2. A proper name of men.

اَلْجَعْفَرُ [el-ca’fer] (cîm’in fethi ve 'ayn’ın sükûnu ve fâ’nın fethiyle) Küçük ırmak, nehr-i sagîr ma’nâsına. Ve جَعْفَرٌ [Ca’fer] 'Âmir’den bir kabîlenin babasının ismidir ki o Ca’fer b. Kilâb b. Rebî’a b. 'Âmir’dir ki bunlara جَعَافِرَةٌ [Ce’âfiret] derler.

(جَ فَ) [ ع. ] (اِ.)
۱- رود، نهر.
۲- ماده شتر پر شیر.