(a. i. helâk’dan. c. : tehâlükât) : can atma; birbirini itip çiğniyerek koşuşma; istekte atılma.

على saldırmak. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; على delicesine savaşmak, على arzu etmek, uğraşmak, على üstüne atılmak, على çok istemek, على kendini yatağa atmak, (için) فِي çok çabalamak, çabalamak, على çok arzu etmek, على yatağa düşmek, gayret etmek, didinmek, mücadele etmek, yorulmak, çökmek, göçmek.

Yorgunluk. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; aşırı çabalama, bitkinlik,yorgunluk.

Sendelemek, çökmek, bitkin düşmek, yorulmak.

iz. ar. [هلاك helâk’dan ms. tefâ‘ul] Kemâl-i arzu ve hevesle atılma, tehlikeyi düşünmeksizin bir şeye dalma, birbirini itip çiğneyecek sûrette koşuşma: halk kemâl-i tehâlükle bu işe sarıldılar.

اَلتَّهَالُكُ [et-tehâluk] (تَفَاعُلٌ [tefâ’ul] vezninde) Bir nesne üzerine nefsini ilkâ ile yumulup düşüşmek ma’nâsınadır, pervânenin çerâga düşüştüğü gibi; yukâlu: تَهَالَكَ عَلَى الْفِرَاشِ إِذَا تَسَاقَطَVe hatun iki tarafa salını bulanı yürümek ma’nâsınadır; yukâlu: تَهَالَكَتِ الْمَرْأَةُ فِي مَشْيِهَا إِذَا تَمَايَلَتْ

vn. A throwing one’s self away, a devoting one’s self to a dangerous thing; devotion, self-sacrifice.

اَلتَّهَالُكُ [et-tehâluk] (tâ’nın fethi ve lâm’ın zammıyla) Düşmek ma’nâsına gelir; yukâlu: تَهَالَكَ الرَّجُلُ عَلَى الْفِرَاشِ إِذَا سَقَطَ