(f. i. o. : bahârân) : kışla yaz arasındaki mevsim, 22 Martla 21 HazJran arası, ilkyaz.

(a. i.) : 1) güzellik. 2) s. güzel. 3) sığır gözü, papatya; sığır papatyası, sarı papatya. 4) put. (bkz : çelîpa, sanem). 5) atılmış pamuk. 6) ölçek. 7) karanfil, tarçın, karabiber gibi kokulu şey.

i. fa. İlk yaz, fasl-ı rebî’, ilkbahâr: mevsim-i bahâr

i. fa. İlk yaz, fasl-ı rebî’, ilkbahâr: mevsim-i bahâr

اَلْبَهَارُ [el-behâr] (سَحَابٌ [sehâb] vezninde) Bir hoş-bû nebât adıdır, papatya nev’inden sığır gözü dedikleri papatyanın küçük ve sarı nev’idir ki sarı papatyaya dedikleridir. Ve بَهَارٌ [behâr] Mutlakâ hûb ve münîr ve tâb-dâr olan şey’e denir, çehre-i mehâbîb gibi. Ve atın sînesine denir, لَبَبُ الْفَرَسِ [lebebu’l-feres] ma’nâsına. Kezâlik sînesinde olan beyâza denir ki sîne-bend durduğu yerde olan beyâz olacaktır. Ve بَهَارٌ [Behâr] Merv kazâsında bir karye adıdır, بَهَارِينُ [Behârîn] dahi derler; muhaddisinden Rukâd b. İbrâhîm el-Behârî oradandır.

s. 1. Flowers, blossoms. 2. Verdure in general, foliage; the leaves of trees and plants; especially, young and bright leaves. 3. The season of verdure and flowers; especially, the spring season.

s. (pl. بهارات ) Spice, aromatics.

اَلْبَهَارُ [el-behâr] (bâ’nın fethiyle) Öküz gözü dedikleri çiçektir, gâv-çeşm ma’nâsına ki onun otunun yaprağı kıvırcıktır, çiçeği sarıdır, eyyâm-ı rebî’de açılır.