Yaymak, açmak. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; (bşi, bş üzerine) saçmak, (ل, örn. sırrı) açmak, yayın yapmak, radyo ile yayın yapmak, sermek, haber iletmek, dağıtmak, saçmak, neşretmek, sirayet ettirmek, bulaştırmak.

Yayılma, yayın. Az kullanılan anlamları ise şunlardır; sahibinin sabredemeyip yaydığı şiddetli hüzün, ızdırap.

اَلْبَشُّ [el-beşş] (bâ’nın fethi ve şîn’in şeddesiyle) ve اَلْبَشَاشَةُ [el-beşâşet] (رَشَاشَةٌ [reşâşet] vezninde) Güler yüzlü olmak ma’nâsınadır; tekûlu: بَشِشْتَ بَشًّا وَبَشَاشَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَ طَلْقَ الْوَجْهِ Ve letâfetle nâzükâne su’âl eylemek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: بَشَّ لَهُ فِي الْمَسْئَلَةِ إِذَا لَطَفَ Ve bir kimseye gülerek cünbüş ve neşâtla ikbâl ve telakkî eylemek ma’nâsına müsta’meldir; yukâlu: بَشَّ لَهُ إِذَا أَقْبَلَ عَلَيْهِ وَضَحِكَ إِلَيْهِ Ve bir dost bir dosta mülâkî oldukta ferah ve meserret izhâr eylemek ma’nâsına müsta’meldir; tekûlu: لَقِيتُهُ فَبَشَّ بِي أَيْ فَرِحَ وَسُرَّ

اَلْبَثُّ [el-bess] (bâ’nın fethiyle) Haberi şâyi’ etmek; yukâlu: بَثَّ الْخَبَرَ إِذَا نَشَرَهُ Ve بَثٌّ [bess] Şol hurmâya derler ki onu iyi devşirmeyeler; yukâlu: تَمْرٌ بَثٌّ إِذَا لَمْ يُجَدْ كَنْزُهُ Ve bu 'Arabların مَاءٌ غَوْرٌ dedikleri gibidir. Asma’î eyitti: تَمْرٌ بَثٌّ derler, kaçan müteferrik olup birbirinden ayrı olsa. Ve بَثٌّ [bess] Hâle ve hüzne dahi derler.

الشکوی (بَ ثَّ شَ کْ وا) [ ع. ] (مص ل.) درد دل کردن، گله و شکایت کردن.

(بَ ثّ) [ ع. ] (مص م.)
۱- بیان کردن.
۲- آشکار کردن.
۳- برانگیختن.